İçeriğe atla

İstanbul'un Fethi

Vikipedi, özgür ansiklopedi
16.09, 16 Şubat 2006 tarihinde Dbl2010 (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 226473 numaralı sürüm (81.214.25.42 tarafından yapılan değişiklikler geri alınarak, Oytun Yalçın tarafından değiştirilmiş önceki sürüm geri getirildi.)

Şablon:Türk savaşları

29 Mayıs 1453'te, şehri günlerdir kuşatan Osmanlı ordusunun şimdi İstanbul olarak bilinen, o zamanki adıyla Constantinopolis şehrini Sultan Mehmet'in komutanlığında fethetmesidir. Bu fetihten sonra Osmanlı Devleti bir İmparatorluk olmuş, henüz 21 yaşında olan Sultan Mehmet, fatih ünvanını da alarak Fatih Sultan Mehmet olarak anılmaya başlamıştır.

Önceki fetih denemeleri

Karadeniz'i ve Akdeniz'i birbirine bağlayan yolun üzerinde kurulu olan İstanbul şehri, günümüzde olduğu kadar o zamanda oldukça önemli bir yerde bulunuyordu. 1453 yılına kadar İstanbul farklı zamanlarda, Araplar, Avrupalılar ve Osmanlılar tarafından defalarca kuşatılmış, fakat gerek Bizans'ın sahip olduğu Rum Ateşi (grejuva) gerekse şehrin o zamanlar için aşılamaz olarak görülen surları, bu fetih hareketlerini başarısız kılmıştı. → İstanbul'un geçmişindeki işgal ve kuşatmaları İstanbul'un tarihi makalesinde daha ayrıntılı olarak inceleyebilirsiniz.

Kuşatma hazırlıkları

Dosya:Bizans bayragi.gif
Bizans bayrağı
Dosya:Osmanlı devleti.gif
Osmanlı bayrağı

Sultan Mehmet, İstanbul'un fethine karar verdiğinde o zamanki başkent Edirne'de, İstanbul'un aşılamaz olarak bilinen surlarını yerlebir edebilmesi için o güne kadar görülmemiş büyüklükte şahi olarak bilinen topları döktürmüştü. Bu, o güne kadar olan savaş tarihinde hiç görülmemiş bir taktik deneme olacaktı. Zira, o zamanlar barutun ateşli silahlarda kullanımı pek bilinmeyen bir teknikti. Topları hallettikten sonra, denizden Bizans'a gelebilecek yardımları engellemek için Yıldırım Beyazıt tarafından inşa edilmiş olan Rumeli Hisarı'nın karşısına Anadolu Hisarı'nı (Boğazkesen Hisarı) yaparak gelebilecek yardımları önlemeyi düşünüyordu. Yapılan hazırlıkların kendisine yönelik olduğunu anlayan Bizans imparatoru Konstantin, Sultan Mehmet'i hediyelerle vazgeçirmeye çalışsa da, bir yandan da Avrupa devletlerine elçiler yollayarak onları durumdan haberdar ediyor ve yardım istiyordu. Ancak 1054 yılında birbirlerinden ayrılan Katolik Kilisesi ile Ortodoks Kilisesi yüzünden, Papa 5. Nikola Bizans'ı desteklemeye pek olumlu bakmıyordu. Buna rağmen bazı İtalyan şehir devletlerinden bir kısmı askeri birliklerini Bizans'a yardımcı olmak amacıya İstanbul'a yollamıştı ama yine de Avrupa'nın büyük devletleri Bizans'ı desteklememe kararı almışlardı. Bütün yardımlarla Bizans ordusu 7000 normal, 2000 paralı askerden oluşuyordu. Şehri savunan duvarlar ise 22.5 kilometreyi bulmakla beraber döneminin en güçlü surları olarak biliniyordu. Sultan Mehmet ise 20.000 yeniçerinin de dahil olduğu 100.000 kişilik bir kuvveti yönetiyordu. Ayrıca inşa ettirdiği hisara rağmen bir donanma inşa ettirmişti. Ordusunu İstanbul civarında toplamasına rağmen, yardım göndermelerini önlemek amacıyla bazı balkan devletlerine kendine bağlı komutanların komuta ettiği ordular göndererek olası yardımları yok etmek, yardım yollamayı düşünenlere ise gözdağı vermek istiyordu. Durumun git gide ümitsizleştiğini gören Bizans imparatoru, surların önlerine geniş hendekler açtırmış, Haliç'in güvenliğini sağlamak amacıyla da Haliç'e zincir çektirmişti.

Kuşatma

Dosya:Fatih at.jpg
Sultan Mehmed donanmasına emir verirken

Ordusu ile İstanbul'un önünde bulunan Sultan Mehmet, Bizans imparatoruna bir elçi gönderek teslim olması çağrısında bulunmuş, fakat bu çağrı reddedilmişti. Bunun üzerine en sonuncu İstanbul kuşatması başlamıştı.

Kuşatma, Türk topçusunun surları top ateşine tutmasıyla başlamıştı. Bizans ordusu ise, kendisini çevreleyen bu güçlü surların içinde surlarda açılan gedikleri kapatmaya çalışıyordu. Fatih ayrıca donanması ile Haliç'i zorluyor fakat zinciri aşamadıklarından gemiler Haliç'e giremiyordu. Günlerdir süren kuşatma harekatının henüz bir başarı getirmemesi ve Cenevizliler donanmasından gelen yardımın boğazı geçerek Haliç'e girmesi Sultan Mehmet'i çok sinirlendirmiş ve atını boğazın sularına sürerek donanmasına emirler yağdırmıştı. Komutanlarına emir vererek orduyu saldırı için hazırlamalarını söylemişti.

Saldırı hazırlıkları

Sultan Mehmet, Theodosius Surlarına ve şehrin su ile çevrilmemiş tek bölgesini batıdan gelebilecek herhangi bir saldırıdan koruyan hendeklere saldırmayı tasarladı. Ordusu 2 Nisan 1453'de şehrin doğusuna yerleşti. Mehmet'in kocaman topu haftalarca surları dövdü fakat yeterli gedikler açamadı. Son derece yavaş geri dolum hızından dolayı her bir atıştan sonra Bizanslılar hasarın çoğunu tamir edebiliyorlardı. Türkler sonra, yeraltı tünelleri yapıp surların altlarını kazarak yarma yolunu denediler. Kazıcıların çoğu, Sırp Despot'u tarafından Nvo Brdo'dan gönderilen Sırplardı ve Zaganos Paşa'nın emri altında idiler. Lakin Bizanslılar, Johannes Grant adında Alman olduğu söylense de, muhtemelen İskoç olan bir mühendisi görevlendirdiler. Johannes karşı tüneller kazdırdı ve Bizans birlikleri tünellere girip Türk işçileri öldürdüler. Diğer Türk tünelleri de suyla dolduruldu. Son olarak Bizanslılar önemli bir Türk mühendisi esir aldılar ve işkence yaptılar. Mühendis, sonradan yıkılan Türk tünellerinin hepsinin yerini söyledi. Sultan Mehmet, şehrin ödemeyeceğini bildiği çok büyük vergi karşılığında ablukayı kaldırmayı önerdi. Bu da geri çevrilince, Bizanslı askerlerin kendi birlikleri tükenmeden önce bitkin düşeceğeni bilerek saf güçle duvarları alt etmeyi tasarladı. 22 Mayıs gecesi şehrin savunucuları için kötü bir alamete işaret etmesi gereken bir ay tutulması vardı.

Nihai Saldırı

Dosya:Gemiler karada.jpg
Sultan Mehmet'in karadan yürüttüğü gemiler

29 Mayıs sabahı saldırı başladı. Hücümün ilk dalgasını mümkün olabildiği kadar çok Bizans askerini öldürmeye niyetli acemi askerler olan azaplar oluşturuyordu. Ayrıca Haliç'ten de Bizans'a baskı uygulayabilmek için gece yağlı kütükler üzerinde karadan Haliç'e taşınan gemiler o sabah Bizans askerlerine süpriz olmuştu. Anadolulardan oluşan ikinci baskın, şehrin kuzeydoğusundaki, topla kısmen hasar almış, Blachernae surlarının bir bölümüne odaklanmıştı. Uzun süren bu çarpışmalar sonucunda Ulubatlı Hasan adındaki bir yeniçeri, aldığı 40 ok darbesine1 rağmen hayatta kalarak Osmanlı sancağını dikmiş, neticesinde ateşlenen Osmanlı ordusu 29 Mayıs 1453'te İstanbul'un surlarını aşmıştı. Ancak savaş henüz bitmemişti. Hala yaşayan Bizans askerleri, Osmanlı askerleriyle sokak aralarında çarpıyorlardı. Kısa süren bu dövüşten sonra Bizans ordusu yenilmiş ve Osmanlı ordusu, başlarında artık bir fatih olan, Fatih Sultan Mehmet ile İstanbul'un yeni sahibi olmuştu.

Fethin sonuçları

Dosya:Fatih istanbulda.jpg
Muzaffer komutan Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'a giriyor

O günün dünyasındaki en önemli şehirlerden olan İstanbul'un düşmesi, gerek dünyada gerekse Anadolu'da bir çok etki yaratmıştı.

İç sonuçlar

  1. O zamana kadar sadece bir devlet olan Osmanlı, artık bir İmparatorluk haline gelmişti.
  2. Anadolu ve Balkanlar arasındaki geçişlerde bir engel olan Bizans yıkılmış, arada engel kalmamıştı.
  3. Birçok kere Osmanlı şehzadelerini ve Avrupa ülkelerini kışkırtan Bizans artık bunu yapamayacaktı.
  4. Müslüman dünyasında Osmanlı Devleti daha saygın bir hale gelmişti
  5. Müslümanların peygamberi Hz. Muhammed'in hadis-i şerifindeki o şanlı komutan, Fatih Sultan Mehmet olmuş ve peygamberinin övgüsünü almıştı

Dış sonuçlar

  1. Avrupa ve Balkan devletlerinin Osmanlı'yı Balkanlardan atma çabaları sonuçsuz kalmıştı
  2. İstanbul'dan İtalya'ya kaçan sanatkarlar ve bilim adamları, rönesans ve reform hareketlerini hızlandırmışlardı
  3. Dünyanın en büyük imparatorluklarından olan Roma İmparatorluğu tamamen yok olmuştu
  4. Orta Çağ kapanıp Yakın Çağ başlamıştı