İçeriğe atla

Kullanıcı:Snowfal·l/Cervantès

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Miguel de Cervantes Saavedra
DoğumMiguel de Cervantes Cortinas
29 Eylül 1547(1547-09-29)
Alcalá de Henares, Crown of Castile
Ölüm22 Nisan 1616 (68 yaşında)
Madrid, Crown of Castile
Defin yeriConvent of the Barefoot Trinitarians, Madrid
Takma adEl manco de Lepanto
MeslekSoldier, tax collector, accountant, purchasing agent for Navy
(writing was an avocation which did not produce much income)
Dilİspanyolca
Dönemİspanyol Altın Çağı
Önemli eserDon Quixote
Entremeses
Novelas ejemplares
EvlilikCatalina de Salazar y Palacios
ÇocuklarIsabel de Saavedra y. 1584
AkrabalarRodrigo de Cervantes
Leonor de Cortinas

İmza

[1]Miguel de Cervantes Saavedra Bir cerrahın oğlu olan Cervantes Babası, mesleğini yürütmek için, sık sık bir şehirden diğerine gitmek zorunda kaldığından Sevilla ve Madrid'e gitmek zorunda kaldığı için düzenli bir öğrenim göremedi. Yoksul bir doktorun (en) oğludur. Babasının şehir şehir dolaşması yüzünden düzenli bir öğrenim görmedi.

Los trabaios de Persiles y Sigismunda Ocho comedias, y ocho entremeses nuevos Aethiopica of Heliodorus Boccaccio’s Decameron

Cuando se reconosció el armada del Turco, en la dicha batalla naval, el dicho Miguel de Cervantes estaba malo y con calentura, y el dicho capitán... y otros muchos amigos suyos le dijeron que, pues estaba enfermo y con calentura, que estuviese quedo abajo en la cámara de la galera; y el dicho Miguel de Cervantes respondió que qué dirían de él, y que no hacía lo que debía, y que más quería morir peleando por Dios y por su rey, que no meterse so cubierta, y que con su salud... Y peleó como valente soldado con los dichos turcos en la dicha batalla en el lugar del esquife, como su capitán lo mandó y le dio orden, con otros soldados. Y acabada la batalla, como el señor don Juan supo y entendió cuán bien lo había hecho y peleado el dicho Miguel de Cervantes, le acrescentó y le dio cuatro ducados más de su paga... De la dicha batalla naval salió herido de dos arcabuzazos en el pecho y en una mano, de que quedó estropeado de la dicha mano.

In Old Castilian, the letter x represented the sound written sh in modern English, so the name was originally pronounced [kiˈʃote]. However, as Old Castilian evolved towards modern Spanish, a sound change caused it to be pronounced with a voiceless velar fricative [x] sound (like the Scots or German ch), and today the Spanish pronunciation of "Quixote" is [kiˈxote]. The original pronunciation is reflected in languages such as Asturian, Leonese, Galician, Catalan, Italian, Portuguese, and French, where it is pronounced with a "sh" or "ch" sound; the French opera Don Quichotte is one of the best-known modern examples of this pronunciation.

Instituto Cervantes Cervantes'in, yaşadığı zaman, İspanyol Altın Çağı idi. İspanya, Avusturya'yı, günümüzün Belçika ve Hollanda'sını, Napoli'yi, Sicilya'yı, Sardinya'yı, Burgundy'yi ve Almanya'nın bazı kısımlarını içine alan Hapsburg İmparatorluğu'nun bir parçası idi. İspanya, aynı zamanda, büyük bir dünya imparatorluğunun da merkezi idi. Amerika kıtasından ülkeye gelen zenginlik, edebiyat ve güzel sanatların hızla gelişmesine hizmet ediyordu. Bu, İspanya'nın Altın Çağının başlangıcı idi.

Bununla beraber bir süre Salamanca Üniversitesi'nde eğitim gördüğü sanılıyor. Okumaya meraklıydı. Madrid'te hümanist Juan López de Hoyos'un derslerini izledi. 1568'de Elisabeth de Valois'nın ölümü üzerine birkaç mısra yazdı; fakat bunlar acemice denemelerdi. Cervantes önce orduda görev aldı; sonra İspanya kralı yanında papanın temsilcisi olan kardinal Giulio Acquaviva'nın mabeyincisi oldu. 1569 yılı sonunda efendisiyle Roma'ya gitti. Ve Miguel de Moncada'nın alayında 1570'te yeniden askerliğe döndü.

(en) Deniz piyadesi İnebahtı Deniz Muharebesi Berberi korsanlar Osmanlı İmparatorluğu II. Selim Córdoba, İspanya He was the second son of barber-surgeon Rodrigo de Cervantes and his wife, Leonor de Cortinas (c. 1520–1593).[2] Rodrigo came from Córdoba, Andalusia, where his father Juan de Cervantes was an influential lawyer. seven children[3]

1566 to 1580: Military service and captivity

[değiştir | kaynağı değiştir]

Giulio Antonio Acquaviva

1569'da İtalya'ya giderek asker oldu.[4]

Aynı zamanda eski klasikleri ve devrin İtalyan yazarlarını okuyarak edebiyat bilgisini artırdı. Fakat savaş bitmemişti. 7 Ekim 1571'de Sarı Selim'in saldırısına uğrayan Kıbrıs'ta Lefkoşa'nın düştüğünü gördü, İnebahtı savaşına katıldı, yaralandı, sol elini kullanamaz hale geldi. Messina'da iyileştikten sonra 1572'de Navarin, 1573'te Tunus, 1574'te Halkulvâdî La Goulette limanı savaşlarına katıldı. 1575 Eylülünde deniz yoluyla İspanya'ya dönerken Saintes-Maries-de-lamer açıklarında kadırgaya saldıran Türklere esir düştü.

1571'de Türklere karşı İnebahtı Deniz Savaşı'nda çarpışırken yaralanıp, sol elini kullanamaz hale geldi. İyileşince Korfu, Navarin ve Tunus seferlerine katılıp, 1575'te İspanya'ya dönerken, bindiği kadırga Marsilya açıklarında Türk korsanlarının saldırısına uğrayınca kardeşiyle birlikte tutsak düştü. 1575'te, Tunus'tan İspanya'ya giderken, gemisi, Cezayirli Türkler'in eline geçti ve Cervantes Cezayir'e getirildi.[5] Yanında, Avustralyalı general Juan de Austria'dan, onun subay olmasını isteyen bir mektup vardı.[1] Böylece kendisinin tanınmış bir kimse olduğu anlaşıldı ve iade edilmesi için İspanyol hükümetinin büyük bir fidye ödemesi istendi.[1]

1580 to 1616: Later life and death

[değiştir | kaynağı değiştir]
XXX1
XXX2

1580'de kurtulmalığı ödenince serbest bırakıldı.[1] Otuz üç yaşında mesleksiz ve parasız olarak İspanya'ya dönerek[1]

1582'den itibaren kendisini edebiyata verdi.

Cervantes, uzun müddet, bir devlet memuriyeti peşinde gitti.[6]

12 Aralık 1584'te, bir Esquivias'lının kızıyle evlendi.

Cervantes'in şuurlu, fakat düzensiz bir yönetici olduğu anlaşılıyor. Hesapları o kadar kötü idi ki,

ir defasında, kendisine verilen emirlere uyarak, bir kiliseye ait eşyayı aldı ve kısa bir müddet için aforoz edildi.[7]

1589'da kilise mallarını kötüye kullanmakla suçlandı, tutuklandı ve afaroz edildi.[1]

1585'te yayınladığı La Galatea adlı pastoral romanıyla da başarı kazanamadı. 1589'da kilise mallarını kötüye kullanmaktan, 1592'de yasa dışı buğday satışından,[8] 1602'de devlet tahvillerini emanet ettiği bir bankerin ortadan kaybolmasından ötürü üç kez tutuklandı.[1]

Granada ili vergi tahakkuk memuru oldu.

1605'te Madrid'e yerleşerek baş yapıtı Don Kişot'un ilk bölümünü yayınladı ve büyük bir başarı kazandı

1605'te Don Kirot'un yayımından hemen sonra görülmemiş bir ilgiyle karşılanış. Artık Lerma dükü, Bejar dükü, Lemos dükü, Toledo arşöveği gibi güçlü koruyucuları vardı ve kendini edebiyata istediği gibi verebilirdi.[9] Böylesine maceralı geçen bir hayat, Cervantes'in eserlerini besleyebilecek sonsuz bir kaynaktı.[10] Fakat, bunun yanı sıra, günlük yaşantıların gözlemine de önem veriyor ve derin hayal gücünden yararlanıyordu.[10] 1605 yılının ilk aylarında yayımlanan birinci bölümü, bir yıl içinde tam altı kere basıldı. Altmış yaşına gelen yazar ansızın bir şaheser meydana getirmişti.

Gayrimeşru dünyaya gelmiş bir kızı vardı, fakat kızın annesinin kim olduğu bilinmiyor. Cervantes, 1584'te, kendisinden onsekiz yaş küçük olan Catalina Salazar y Palacios adında bir kızla evlendi

övalye ve uşağı şimdi atasözlerine geçti ve Don Kişotvari sıfatı İspanyolcaya ve ardından diğer dillere geçti. Kitap, Cervantes hayatta iken, müteaddit baskı yaptı ise de, yazarı kitabı ile zengin olmadı.

Daha az tanınmakla birlikte, Novelas ejemplares (Örnek Öyküler) adlı yapıtı da, Don Kişot kadar önemlidir. Cervantes, bu yapıtında İtalyan romanından yola çıkarak, gerek_biçim, gerek atmosfer ve tipler bakımından kesinlikle İspanya'ya özgü yeni bir öykü türü yaratmıştır.

Maison occupée par l'écrivain à Valladolid entre 1604 et 1606 et qui pourrait coïncider avec la publication de la première édition de don Quichotte, en 1605. C'est maintenant un musée.

1613'te bazıları daha önce yayımlanmış olan hikayelerin on ikisi bir arada Novelas ejemplares (Uyarıcı Hikayeler) adı altında basıldı. 1614'te yayımladığı Viaje del Parnaso (Parnassos'a Seyahat) adlı eseri, biçim bakımından sekiz bölümü üçer mısralık bentlerden, bir bölümü a de nesirden meydana gelen bir manzumedir. Bu manzume, Caporali'nin 1582'de yayımlanan bir İtalyanca eserinden örnek alınarak yazılmıştır. Ocho comedias y ocho entremeses nunca representados (Yeni Sekiz Komedi ve Sekiz Ara Piyes) (1615) yazarın başka bir yönünü, yani dram yazarlığını ortaya koydu.

Cervantes tiyatro eserleriyle çok övünürdü. İspanyol tiyatrosunun kısa bir eleştirmesi olan Ocho Comedias'nın (Sekiz Komedi) başlangıç yazısında, otuz kadar komedi yazdığını, hepsinin de sahneye konulduğunu açıklar.[11] Bu yazdıklarından günümüze sadece iki eser kaldı: El Cereo de Numaneia a (1582'de yazdığı ve 1784'te basıldığı sanılıyor) ve El trato de Argel (Cezayir'de Hayat).[11] İspanyol tiyatrosunun kısa bir eleştirmesi olan Ocho Comedias'nın (Sekiz Komedi) başlangıç yazısında, otuz kadar komedi yazdığını, hepsinin de sahneye konulduğunu açıklar.[11] Bu yazdıklarından günümüze sadece iki eser kaldı: El Cereo de Numaneia a (1582'de yazdığı ve 1784'te basıldığı sanılıyor) ve El trato de Argel (Cezayir'de Hayat).[11]

Miguel de Cervantes imaginando El Quijote, Mariano de la Roca y Delgado (1858).

Yapıtlarının en ünlüsü olan ve Cervantes'i ölümsüzlüğe kavuşturan Don Kişot'un çıkış noktası, şövalyelerin serüvenlerini anlatan romansları alaya almaktır.

Cervantes, bütün kişisel deneylerinden yararlanarak, gerilemenin başladığı dönemdeki İspanyol yaşantısının mizah ve hüzünlü bir alaycılık dolu tablosunu çizmiştir.[10] Yalnız İspanya'da değil dünyanın her yanında yazara büyük ün kazandıran yapıtı, yüz yıllardır değerini korumaktadır.

Diyabetten öldü.[12]

Hidalgo (nobility)

Temmuz veya Ağustos 1604'te Cervantes, El ingenioso hidalgo don Quijote de la Mancha'nın ("La Mancha'nın Ustaca Hidalgo Don Kişotu", Don Kişot, Bölüm I) haklarını bilinmeyen bir meblağ karşılığında yayıncı-kitapçı Francisco de Robles'e sattı. . Yayın izni Eylül'de verildi ve kitap Ocak 1605'te çıktı. İçeriğinin yayınlanmadan önce bilindiğine veya bilindiğine dair bazı kanıtlar var - diğerlerinin yanı sıra, Cervantes'le ilişkilerinin iniş çıkışları o sıralarda olan Lope de Vega için. düşük bir nokta. Juan de la Cuesta'nın Madrid'deki matbaasındaki bestecilerin, metindeki çoğu uzun süredir yazara atfedilen pek çok hatadan sorumlu oldukları artık biliniyor.

Roman, Mateo Alemán'ın 1599 tarihli Guzmán de Alfarache, Kısım I'i kadar sansasyonel olmasa da, ani bir başarıydı. Ağustos 1605'te ikisi Lizbon'da, biri Valensiya'da olmak üzere iki Madrid baskısı çıktı. Bunu Brüksel'dekiler izledi, 1607; Madrid, 1608; Milano, 1610; ve Brüksel, 1611. Bölüm II, Segunda parte del ingenioso caballero don Quijote de la Mancha ("La Mancha'nın Dahi Şövalyesi Don Kişot'un İkinci Bölümü") 1615'te çıktı. Thomas Shelton'ın ilk bölümün İngilizce çevirisi 1612'de çıktı. Cervantes'in adı çok geçmeden İngiltere'de, Fransa'da ve İtalya'da İspanya'daki kadar iyi tanınacaktı.

Bununla birlikte, yayın haklarının satışı, Cervantes'in romanının I. Bölümünden daha fazla mali kazanç sağlamadığı anlamına geliyordu. Patronlukla elinden gelenin en iyisini yapmak zorundaydı. Kendini genç duque de Béjar'a adamak bir hataydı. Çok daha etkili iki kişiyle daha iyi bir talihe sahipti: II. Bölüm'ü ve en az üç başka eseri ithaf edeceği conde de Lemos ve Toledo başpiskoposu Don Bernardo de Sandoval y Rojas. Bu, mali durumunu biraz rahatlattı. Bununla birlikte, ulusun yazarlarının panteonunda yaşamı boyunca elde ettiğinden daha güvenli bir yer almak istediği açıktır - örneğin Lope de Vega veya şair Luis de Góngora'nın sahip olduğu üne benzer bir itibar istiyordu. Kendi marjinal konumu hakkındaki fikri, Viage del Parnaso'dan (1614; Parnassus'a Yolculuk), sonraki iki veya üç önsözden ve birkaç dış kaynaktan çıkarılabilir. Bununla birlikte, göreceli başarı, hâlâ tatmin edilmemiş hırs ve kurgu biçimlerini denemek için bitmek tükenmek bilmeyen bir dürtü, 57 yaşında, ona bir düzine yıldan az bir süre kala, Cervantes'in kariyerinin en verimli dönemine girmesine neden oldu.

Cervantes'in ev yaşamına hiçbir incelik düşmedi. Haziran 1605'te Valladolid'deki evin dışındaki sokakta meydana gelen bir bıçaklanma olayı, gülünç bir şekilde tüm ailenin tutuklanmasına yol açtı. Daha sonra mahkemeyi Madrid'e kadar takip ettiklerinde, parayla ilgili davalarla ve şimdi de ev içi zorluklarla boğuşmaya devam etti. Aile, nihayet Calle de León'a yerleşmeden önce, önümüzdeki birkaç yıl içinde çeşitli sokaklarda kaldı. Dönemin diğer bazı yazarları gibi, Cervantes de 1610'da conde de Lemos ile bir sekreterlik randevusu umutlarını besledi. Cervantes bir kez daha hayal kırıklığına uğradı. 1609'da modaya uygun bir dini tarikata, En Kutsanmış Ayinin Köleleri'ne katılmıştı ve dört yıl sonra, daha ciddi bir bağlılık olan bir Fransisken üçüncü okulu oldu. Cervantes'in öğrencileri, başkentin edebi yaşamına, 1612'de bir tür yazarlar salonu olan Academia Selvaje'ye katılımı şeklinde artan bir katılım olduğunu da biliyorlar.

Cervantes'in başyapıtı Don Kişot, şövalye romanslarının bir parodisi, kahramanca bir idealizm destanı, yazarın yabancılaşması üzerine bir yorum ve İspanyol emperyalizminin bir eleştirisi olarak çeşitli şekillerde yorumlanmıştır. Romantik gelenek, Don Kişot'u trajik bir kahramana dönüştürerek romanın neşesini küçümserken, onu bir parodi olarak gören okuyucular, Cervantes'in zamanının popüler ama modası geçmiş aşk romanlarını kınama niyetini göründüğü kadarıyla kabul ediyor. Don Kişot, gezgin şövalyelerin maceralarıyla kesinlikle dalga geçiyor, ancak olay örgüsü aynı zamanda 17. yüzyıl İspanya'sının tarihi gerçeklerine de değiniyor. Hiçbir kanıt bulunmamasına rağmen, babasının tıp mesleğiyle olan bağları, ailenin peripatetik varlığı ve hükümetin Hint Adaları'ndaki iki görev talebini reddetmesi göz önüne alındığında, Cervantes'in bir converso (Yahudi kökenli) olması muhtemeldir. Bununla birlikte, yazarın nüanslı ironisi, hümanist bakış açısı ve komik dehası, diğer birçok İspanyol converso yazarına atfedilen melankolik, didaktik üslupla belirgin bir tezat oluşturuyor.

Bunun yerine, Cervantes'in çarpıcı biçimde modern anlatısı, farklı inançlara ve bakış açılarına sahip göz kamaştırıcı bir karakter yelpazesine ses veriyor. Pek çok farklı görüşü dahil etmesi, modern romanın gelişimi için gerekli olduğunu düşünen Rus edebiyat eleştirmeni Mihail Bahtin'in heteroglossia ("birden fazla ses") adını verdiği bir hükmü oluşturur. Don Kişot'un gülünç yönü, Bahtin'in bir diğer kavramını, yani bedenselliğin çileci bir reddi yerine vücudun şakacı bir şekilde olumlu yönlerini destekleyen Carnivalesque karnavallaşmayı örneklendirir. Sancho Panza'nın tombul şekli -adı "kutsal göbek" anlamına gelir- Don Kişot'un uzun, zayıflamış çerçevesini dengeliyor ve ikisi birlikte, geniş, materyalist bir Karnavalın ve yalın, özverili Büyük Perhiz'in ortaçağ folklorik figürlerini anımsatıyor. Yine de, yanılsama ve gerçekliği eşit karşıtlar olarak tasvir etmekten çok uzak olan ilişkileri, sürekli bir değişime uğrar: I. Kısım'da Don Kişot başrolü üstlenirse, Sancho efendisini geride bırakır ve II. Kısım'da kendi bağımsızlığını güvence altına alır.

Bölüm I ve Bölüm II arasındaki farklar, Cervantes'in basılı kelimenin gücünün farkında olduğunu gösterir. Don Kişot'un tarihi, şövalye romanslarını takıntılı bir şekilde okumasıyla başladı; Bölüm II'de, maceralarının başkaları tarafından hevesle okunduğunu ve tartışıldığını fark eder. Şövalyenin II. Kısım'da Barselona'daki bir matbaaya yaptığı ziyarette, orada matbaada sahte bir II. kurmaca kitapların kültürel ve ekonomik etkisi. Cervantes, kendi kitaplarının popülaritesine rağmen satışlarından çok az para kazandı. Bununla birlikte, pastoral roman La Galatea ve örnek niteliğindeki kısa öykülerden beğenilen roman Don Kişot'a ve onun tek ciddi aşk denemesi olan ölümünden sonra yayınlanan Persiles y Sigismunda'ya kadar edebi biçimleri yenilikçi bir şekilde yeniden işlemesi, Cervantes'in yalnızca 17. yüzyıl pazarı ama edebiyatın sosyal etkisi.

"Cervantes, Madrid'den yaklaşık 20 mil (32 km) uzakta, muhtemelen 29 Eylül'de (San Miguel günü) doğdu. Kesinlikle 9 Ekim'de vaftiz edildi. Kökleri küçük eşraftan gelen ama dünyaya inen bir ailenin yedi çocuğundan dördüncüsüydü. Bazıları alçakgönüllü olanlar da dahil olmak üzere, zamanının çoğu İspanyol yazarının aksine, görünüşe göre bir üniversiteye gitmedi. Kesin olan şu ki, bir aşamada hevesli bir kitap okuyucusu oldu. Madrid'deki bir belediye okulunun müdürü, Juan López de Hoyos adlı Erasmusçu entelektüel eğilimlere sahip bir adam, Miguel de Cervantes'ten "sevgili öğrencisi" olarak söz ediyor. Bu, 1569'da, müstakbel yazar 21 yaşındayken - eğer bu aynı Cervantes ise - ya okulda öğrenci-öğretmen olmalı ya da daha önce López de Hoyos'tan eğitim almış olmalı. Philip II'nin genç kraliçesi Valois'li Elizabeth'in ölümü üzerine yayınlanan ilk şiiri bu sırada çıktı.

Selim yönetimindeki Osmanlı İmparatorluğu ile ilişkiler krize giriyordu ve Türkler 1570'te Kıbrıs'ı işgal etti. Türk filosu ile Venedik, papalık ve İspanya deniz kuvvetleri arasında bir çatışma kaçınılmazdı. Eylül 1571'in ortalarında Cervantes, 7 Ekim'de Korint yakınlarındaki İnebahtı Körfezi'nde düşmanla çarpışan Don Juan de Austria komutasındaki büyük filonun bir parçası olan Marquesa'ya yelken açtı.

Cervantes'in eylemdeki davranışına ilişkin bağımsız açıklamalar var ve bunlar onun kişisel cesaretine tanıklık etme konusunda hemfikir. Ateşi olmasına rağmen aşağıda kalmayı reddetti ve savaşın en yoğun noktasına katıldı. Göğsünden iki kurşun yarası aldı ve üçüncüsü sol elini hayatının geri kalanında işe yaramaz hale getirdi.

Bu yolculukta gemisi Berberi korsanları tarafından saldırıya uğrayıp esir alındı ve Cervantes, kardeşi Rodrigo ile birlikte Müslüman dünyasındaki Hıristiyan köle trafiğinin merkezi olan Cezayir'de köle olarak satıldı. Taşıdığı mektuplar, onu esir alanların gözünde önemini büyüttü. Bunun, fidye fiyatını artırma ve böylece tutsaklığını uzatma etkisi oldu ve aynı zamanda, görünüşe göre, dört cüretkar kaçma girişimi hüsrana uğradığında kişisini ölüm, sakatlama veya işkenceyle cezalandırılmaktan korudu. Ustaları, mürted Dali Mami ve daha sonra Hasan Paşa,

En sonunda, Eylül 1580'de, Rodrigo'nun özgürlüğünü kazanmasından üç yıl sonra, Miguel'in ailesi, Teslis rahiplerinin yardımıyla ve müdahalesiyle, onun serbest bırakılması için talep edilen 500 altın escudoyu topladı. Cervantes'in yaşamının en maceralı dönemi olan bu dönemin, Cervantes'in birçok edebi eserine, özellikle Don Kişot'taki Esir'in öyküsüne ve iki Cezayir oyunu El trato de Argel ("Cezayir Trafiği") ve Los'a konu sağlaması şaşırtıcı değildir. baños de Argel ("Cezayir'in Bagnios'u ["hapishaneler" için kullanılmayan bir sözcük") ve hiçbir zaman doğrudan otobiyografik biçimde olmasa da bir dizi başka yazıdaki bölümler.

Bu sıralarda, meyvesi kızı olan Ana de Villafranca (veya Ana Franca de Rojas) adında evli genç bir kadınla ilişkisi vardı. Cervantes'in tek çocuğu olan Isabel de Saavedra, daha sonra babasının evinde büyüdü. 1584'ün sonlarında kendisinden 18 yaş küçük olan Catalina de Salazar y Palacios ile evlendi. La Mancha'daki Esquivias köyünde küçük bir mülkü vardı.

Cervantes şimdi ya da ilk yayınlanan kurgusu La Galatea'da (1585; Galatea: Bir Pastoral Romance), yeni moda olan pastoral romantizm türünde yazıyordu. Yayıncı Blas de Robles ona 1.336 real ödedi, bu ilk kitap için iyi bir fiyat.[13]

Cervantes, İspanyol tiyatrosunun Altın Çağı'nın erken şafağı olan bu dönemde drama yazmaya da el attı. 1585'te tiyatro yöneticisi Gaspar de Porras için iki oyun yazmak üzere sözleşme yaptı, bunlardan biri, daha sonra yazdığı en iyi oyun olarak tanımlayacağı La confusa ("Karışıklık"). Yıllar sonra, bu dönemde 20-30 oyun yazdığını iddia etti ve bunların halk tarafından sahneden yuhalanmadan veya oyunculara sebze yağmuruna tutulmadan alındığını kaydetti. Sayı belirsiz; La Numancia (1580'ler; Numantia: Bir Trajedi) ve El trato de Argel (1580'ler; "Cezayir Trafiği") tarihi trajedisi bu dönemden kesinlikle hayatta kaldı. Dokuz oyunun adını verir, bunlardan birkaçının adları, üzerinde yeniden çalışılan ve yıllar sonra Ocho comedias, y ocho entremeses nuevos (1615; "Sekiz Oyun ve Sekiz Yeni Interludes") koleksiyonunda yayınlanan oyunların orijinalleri gibi görünür."

Cervantes'in etkisi, popüler "quixotic" teriminde ve maceraları sürekli olarak tiyatro, film, opera, bale ve hatta çizgi romanlarda kültürel manzara boyunca yeniden ortaya çıkan iki ana kahramanının hemen tanınan biçimlerinde yankılanıyor. Romanla ilgili hiçbir çalışma, yazarı veya onun en ünlü eserini göz ardı edemez: Macar teorisyen György Lukács, Don Kişot'u "dünya edebiyatının ilk büyük romanı" olarak kabul ederken, Meksikalı yazar Carlos Fuentes, Cervantes'i Latin Amerika edebiyatının "kurucu babası" olarak adlandırır. . 20. yüzyılın sonlarına ait bazı eleştirmenlere göre roman biçiminin tek bir kökeni yoktur, farklı ülkelerde farklı zamanlarda ve farklı nedenlerle var olmaya başlamıştır. Bununla birlikte Cervantes'in romanı, İspanyol edebiyatına getirdiği yeniliklerle, yeni bir dünya görüşü yaratması bakımından göze çarpmaktadır. Cervantes'ten en çok etkilenen yazarların - Daniel Defoe, Laurence Sterne, Tobias Smollett, sadece İngiliz romancıları sayarsak- kendi edebi geleneklerinde radikal değişiklikler başlatmaları tesadüf değildir.

XXX1
XXX2

Cervantes, dünyasındaki ve onu çevreleyen birçok farklılığı aydınlatarak, ister edebi ister tarihsel olsun, o dünyayı tasvir etmenin önceki yollarından şüphe uyandırdı. Gerçekten de, Don Kişot'un ana ilkelerinden biri, her ikisi de okuyucunun algısına bağlı olduğundan, kurgu ve tarihsel gerçeğin çoğu zaman ayırt edilemez olduğudur. Cervantes'in yaklaşımı sıklıkla "düalist" olarak adlandırılır, çünkü "Colloquy of the Dogs"un konuşan köpekleri Don Kişot ve Sancho Panza ya da baciyelmo imgesi gibi, genellikle karşıtların eşleştirilmesi yoluyla farklı düşünce tarzlarını ifade etmeyi tercih eder. Anlatıcı, uzaktaki bir binicinin kafasına takılan parlak nesneyi tanımladığı için "havza miğferi"). Gerçek ile yanılsamanın karşıtlığını temsil eden baciyelmo, Sancho'nun pirinç leğeni, Don Kişot'un ise altın miğferidir.

Alexandre Dumas, Mark Twain


Cervantes'in karakterlerinde tasvir edilen bölünme -örneğin, Don Kişot'un "mantıklı mantıksızlığı"- bazen yazarın amaçladığı gerçeklik ve illüzyon karşıtlığına (ve diğer karşıtlıklara) atfedilmiştir. Kendini şövalye ilan eden kişinin asla tam olarak ulaşılamayacak bir idealizmi mi yoksa gülünç derecede anlamsız bir deliliği mi temsil ettiği sorusu, Alman Romantikleri tarafından ortaya atıldığından beri olduğu gibi, Don Kişot'un yorumlarına gölge düşürmeye devam ediyor. İdealizm ve gerçekçilik arasındaki karşıtlık, Cervantes'in Örnek Hikayeler ve oyunları da dahil olmak üzere kurmaca eserlerinin ana teması olarak 20. yüzyılın ortalarına kadar etkili olmaya devam etti.

Yine de Cervantes bu konularda karakteristik olarak muğlaktı ve bu muğlaklık, 20. yüzyılın sonlarına ait eleştirilere, onun edebi önemi hakkındaki önceki yargıları yeniden gözden geçirmesi için ilham verdi. Hemen hemen İngilizceye, Fransızcaya ve İtalyancaya çevrilen Don Kişot, öncelikle bir çizgi roman çalışması ya da İspanyol geleneklerini hiciv olarak görüldü. İronik bir şekilde, Don Kişot'u seçerek trajik bir kahraman olarak okuyan Alman Romantikleri, yazarın dünya itibarını kazanmasını sağladı. Buna karşılık, 19. yüzyıl İspanyol akademisyenleri, tarzı ve dili modern İspanyolca'nın standardını belirlemesine rağmen, Cervantes'in başarılarını görmezden geldi. 20. yüzyıla kadar, yabancı eleştirmenlerin ve İspanyol gurbetçilerin beğenisi sonunda Cervantes'i kendi ülkesinde itibarını iade etmedi.

İspanya (Cervantes, Calderon ve Lope de Vega) gibi Güney edebiyatlannın büyük eserleriyle, hatta Hindistan edebiyatlanyla ilgilendiler.

Historical affiliations

Freudcu psikoloji popüler hale geldiğinde, Cervantes'in kurmacasının psikolojik gücüne karşı eleştirel bir ilgi uyandırdı. Avrupa eleştirisi, erken dönemlerde İspanyol yazarın ikiliğini ve muğlaklığını vurgulayan psikanalitik yaklaşımlara yatkındı. 1970'lerden itibaren, Fransız ve Amerikan eleştirisi, Cervantes'i kahramanlarından farklı olarak parçalanmış bir karakter olarak gördü. Don Kişot'un deliliği "orta yaş krizine" ve Cervantes'in birkaç karaktere muamelesi "bilinçaltı sempatilerine" atfedilerek, hem yazar hem de karakterleri psikanalitik vakalar olarak algılandı. Bu eleştirmenler ifade edilmemiş arzuları ortaya çıkarmaya çalışırken, kadınların oynadığı rolleri de analiz ettiler. Feminist ve toplumsal cinsiyet araştırmaları, 17. yüzyıl İspanya'sının kadınlarını tasvir etme konusundaki anlayışlı yaklaşımı nedeniyle giderek artan bir şekilde Cervantes'e yöneliyor. Çağdaşlarının çoğunun aksine, Cervantes kadınlara karşı büyük bir empati ifade etti. "Feminist" bir konumdan geri kalsa da, Don Kişot'taki Marcela ve Dorotea ve Persiles y Sigismunda'daki Isabela Castrucho gibi çok sayıda kadın karakter, kadın haklarını savunmak için güçlü bir şekilde konuşuyor.

Benzer şekilde, 20. yüzyılın sonlarında eleştiri, Cervantes'in çağdaş ekonomik ve tarihsel olaylarla meşgul olmasına odaklanmaya başladı. Moriskoların (dönüşmüş Moors) 1609'da sınır dışı edilmesi, İspanya'nın denizaşırı kolonilerinin doğru yönetimi ve Afrikalı kölelerin sömürülmesi, Don Kişot'un uyanık okuyucuları için genellikle üstü kapalı polemik konuları olarak görülüyor. Örnek Hikayeler ve oyunlar, politik ve ekonomik faktörlerle ilişkilenmeleri açısından incelendi. Don Kişot ve Persiles y Sigismunda'da belgelenen Cervantes'in Yeni Dünya hakkındaki bilgisi ve ilgisi, onun 21. yüzyıldaki kadar kültürler arası ve çok dilli farklı bir dünya algısının merkezinde yer alıyor.

  1. ^ a b c d e f g Cruz, Anne J. (14 Ekim 2022). "Miguel de Cervantes: Biography, Don Quixote, Books, Plays, & Facts". www.britannica.com (İngilizce). Erişim tarihi: 29 Kasım 2022. 
  2. ^ McCrory 2006, s. 34.
  3. ^ McCrory 2006, s. 36.
  4. ^ McCrory 2006, s. 50.
  5. ^ Garcés 2002, ss. 191–192, 220.
  6. ^ Laffont, Robert, (Ed.) (1994). Le nouveau dictionnaire des auteurs de tous les temps et de tous les pays. I, A-F (Fransızca) (2. bas.). Paris: Bouquins. s. 692. ISBN 978-2221077160. 
  7. ^ Iglesias, Amalia (17 Kasım 2016). "Luce López-Baralt: «Ante el 'Quijote' y San Juan de la Cruz siento el vértigo de asomarme a un abismo sin fin»" (İspanyolca). ABC. Erişim tarihi: 29 Kasım 2022. 
  8. ^ Ma, Ning (2017). The age of silver : the rise of the novel East and West. New York: Oxford University Press. s. 99. ISBN 978-0190606565. 
  9. ^ Kolektif (1986). Dictionnaire historique, thématique et technique des littératures : littératures française et étrangères, anciennes et modernes (Fransızca). Paris: Larousse. s. 890. ISBN 978-2035083012. 
  10. ^ a b c Durán, Manuel (2006). Fighting windmills : encounters with Don Quixote. New Haven, Conn.: Yale University Press. ISBN 978-0300110227. 
  11. ^ a b c d McCrory 2006, s. 112.
  12. ^ McCrory 2006, s. 264.
  13. ^ Morisse, Gérard (2002). "Blas de Robles (1542–1592) primer editor de Cervantes". Cátedra, Pedro M.; López-Vidriero, María Luisa (Ed.). El Libro Antiguo Español, VI. De libros, librerías, imprentas y lectores. Salamanca: Salamanca Üniversitesi. ss. 285–320. 


  • Klarer, Mario (2020). Mediterranean Slavery and World Literature : Captivity Genres Form Cervantes to Rousseau. New York, NY: Routledge. ISBN 978-1138291232. 
  • Jaén, Isabel; Simon, Julien Jacques, (Ed.) (2022). Cervantes and the early modern mind. New York, NY: Routledge. ISBN 978-0415785471. 
  • Cascardi, Anthony J., (Ed.) (2002). The Cambridge companion to Cervantes. Cambridge Birleşik Krallık: Cambridge University Press. ISBN 978-0521663878. 
  • Labanyi, Jo (2010). Spanish literature: a very short introduction. Oxford, Birleşik Krallık: Oxford University Press. ISBN 978-0199208050. 
  • Close, A. J. (2008). A companion to Don Quixote. Woodbridge, UK: Tamesis. ISBN 978-1-85566-170-7. 
  • Garcés, María Antonia (2002). Cervantes in Algiers : a captive's tale (1. bas.). Nashville, Ten.: Vanderbilt University Press. ISBN 978-0826514066. 
  • McCrory, Donald (2006). No ordinary man: the life and times of Miguel de Cervantes. Mineola, N.Y.: Dover Publishing. ISBN 978-0486453613.