Ladjin Muharebesi
Ladjin Muharebesi | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
1672-1676 Osmanlı-Lehistan Savaşı | |||||||
Kazak taburları | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Lehistan Krallığı Zaporojya Kazakları (Lehistan taraftarı) |
Osmanlı İmparatorluğu Kırım Hanlığı | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Karol Luzeçki Mihaylo Hanenko |
Safa Giray Yusuf Paşa | ||||||
Güçler | |||||||
10-12.000 | 10-15.000 | ||||||
Kayıplar | |||||||
3.000 ölü, 3.000 esir, 1.200 yaralı | 1.000 ölü |
Ladjin Muharebesi, 1672-1676 Osmanlı-Lehistan Savaşı'nda evre.
Kırım Nureddini (kalgay'dan sonra gelen veliaht prens) Safa Giray ve Osmanlı İmparatorluğu'nun Avlonya Muhafızı Yusuf Paşa komutasındaki Türk-Tatar ordusu, Podlakya Valisi ve Podolya Voyvodası Karol Luzeçki ve (Lehistan taraftarı) Kazakların Hetmanı Mihaylo Hanenko'nun komutasındaki Leh-Kazak ordusunu 18 Temmuz 1672'de Ladjin civarında büyük bir yenilgiye uğrattı.
Muharebe öncesi
[değiştir | kaynağı değiştir]Muharebe
[değiştir | kaynağı değiştir]Kırım ve Osmanlı askerleriyle karşılaşan Hanenko, Podlakya Valisi ve Podolya Voyvodası Karol Luzeçki'den yardım istedi. Luzecki'nin atlı birlikleriyle 18 Temmuz'da birleşince 10-12.000 askerlik bir kuvvete dönüşen Leh-Kazak ordusu Ladjin'in yaklaşık 15 km güneyindeki Çetvertynivka'ya ulaştı ve merkezde geleneksel Kazak taburları ve kanatlarda Leh süvarileri ve geride Leh dragonları olmak üzere mevzilendi.
Leh-Kazak ordusunun hücumuna karşı Türk-Tatar ordusu geri çekildiyse de, karşı taarruza geçerek yaklaşık iki saatlik bir muharebe sonucunda Leh süvarilerini büyük bir bozguna uğrattılar. Leh-Kazak ordusu 3.000 ölü, 3.000 esir[1] ve 1.200 yaralı verirken, mağlup ordunun geri kalanı kuzeye doğru çekildi.
Kısa süre sonra Kırım Hanı I. Selim Giray muharebe sahasına geldi ve IV. Mehmed'in Kamaniçe Seferi'ne katılmak üzere ileri harekâtını sürdürdü.
Muharebe sonrası
[değiştir | kaynağı değiştir]Kaynakça
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ "Zübde-i Vekaiyât", Defterdar Sarı Mehmed Paşa (haz. Abdülkadir Özcan), Kervan Kitapçılık, İstanbul (1977), s.50-51